30 Ocak 2013 Çarşamba

Saklı şehir Machu Picchu...

Şimdi gelelim Machu Picchu'yaaa....
Cusco'ya gelir gelmez internetten araştırma yaptık, hostel sahibi ile görüştük. Bütün seçenekleri gözden geçirmek adına her şeyi soruyoruz, kadını baydık :) Bu zamanlar buraların yağmurlu sezonuymuş. Otobüs yolları toprak kaymasından falan kapanıyormuş, ki Ollantaytambo'yu Cusco'ya bağlayan köprü biz gitmeden 2 hafta önce yıkılmış, yollar uzamış. 2004 yılında da toprak kayması nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetmiş. Bütün gün düşündük, taşındık, hostel sahibinden destek aldık.
En sonunda planımız şu oldu: Otobüsle Cusco'dan Ollantaytambo'ya gitmek, oradan tren ile Aguas Calientes'e varmak, 1 gece burada kalmak, sabah 04.00'te kalkıp Machu Picchu'ya yürümek (gün doğumunu Machu Picchu'da izlemek), Wayna Picchu (Huayna Picchu) ve Machu Picchu'yu doyasıya gezmek, aynı yolu tekrar yürüyerek Aguas Calientes'e gelmek ve tren ile tekrar Ollantaytambo'ya gidip otobüsle Cusco'ya dönmek.
Wayna Picchu'ya da günde 400 kişinin çıkmasına izin veriliyor. Dolayısıyla ilk önce bu bileti almaya gittik. Bizim planladığımız günün ertesi gününe yer varmış, biz de ayın 18'ine 07-08 saatleri arasında giriş yapmak durumda olduğumuz Wayna Picchu biletini kişi başı 152 Soles'e aldık (biletin içinde Machu Picchu ve ay tapınağı da dahil). Daha sonra gidip tren biletlerimizi de uygun saatlere, pahalı fiyatlara aldık (gidiş-geliş kişi başı 52 Dolar) Aguas Calientes'de de hostelimizi ayarladık. Artık dinlenip geziye hazırlık yapmanın zamanı diye düşünüp 3 gün böylece geçirdik.
Buraların yağmurlu dönemi olduğu için bu kadar kolay bilet bulduk -ki planladığımız günün ertesi günü bilet almak zorunda kaldık- Normal zamanda tren bileti ve Machu Picchu biletinin 1 ay önceden alınması gerektiğini de duyduk, bilgilerinize.
Çok kendimizi yormadan Cusco'yu gezdik, etrafta dolandık. Sonunda beklenen gün geldi, çattı. Sabah 08.00'de minibüsle Ollantaytambo'ya yollandık. Şehir otobüsleri 4 Soles'e götürüyor ama 2,5 saat sürüyor. Minibüsle 1,5-2 saat sürdüğü için 15 Soles'e minibüsle gitmeye karar verdik. Bu arada çok da iyi bi fikir değilmiş çünkü tam olarak 1 saat minibüsün dolmasını bekledik. Otobüsle gitseydik daha iyi olurdu sanki. Neyse, 2 saat süren yolculuktan sonra Ollantaytambo'ya vardık. Şahane bir yere benziyor. Lonely Planet de Aguas Calientes hem pahalı hem güzel değil, Ollantaytambo da kalın, hem güzel hem ucuz, ilk trenle Machu Picchu'ya gidin yazmış. Ama ilk tren 05.30-06.00 gibi başlıyor. 1 saat 40 dakikalık tren yolcuğunu da hesaba kattığımzda bizim plana hiç uymuyor. Bu yüzden Aguas Calientes de kalmamız gerektiğine karar verdik. Ollantaytambo’ya vardıktan 45 dk sonra trenimiz geldi, yerlerimize oturduk. 
Trenin içi 65-70 yaşın üstünde Kuzey Amerikalı grup ile doldu. Amerikan İngilizcesi ile güzel manzaralı yolumuzda ilerledik. Bir ara bi baktım Emrah kotun tarihçesini anlatıyor. Adamın tekinin kotu çadır kumaşı olarak ürettiğini, satmadığı zaman da parçalara ayırıp pantolon şeklinde sattığını, yok pahasına gittiğini... 1-2 tanesi biliyor gibi yaptı da hiç biri bilmiyordu. Emrah'ın kaderinde kotun çıktığı memleketteki insanlara kotun tarihçesini öğretmek de varmış :)
Derken Aguas Calientes'e vardık, hostele eşyaları atıp küçük gezinti yaptık -zaten 10 dk.da geziyorsun-, Machu Picchu'ya giden yolu öğrendik. Bu arada yağmur başladı ve dinmek bilmedi.
Hostele gidip erkenden uyuduk ama işe yaramadı. Ancak 05.00'te kalkabildik, gün doğumu izleme planı yattı. Machu Picchu'ya otobüsle de gidebiliyorsun. Ama hem 9 Dolar, hem caanım yolu anlayamadan çıkarıyor, hem de 05.30'da başlıyor ve hem de binmek için Lonely Planet'in dediğine göre 90 dk önce gitmelisin. Biz de yürüyerek dağı çıkmaya karar verdik.
05.00'te başladığımız yolu 06.30'da Machu Picchu kapısında bitirdik. Bu 1,5 saat yol boyunca ilk 20 dk düz yolda yürümek dışında hep merdiven çıktık. Soğuk olur diye yanımıza aldığımız eşyalar eziyet oldu, hava gayet nemli ve sıcaktı. Yaklaşık 30 kişilik grupla yavaş yavaş çıktık. Arada onlar dinlendi, biz onları geçtik; arada biz dinlendik, onlar bizi geçti. Bir süre sonra 8-10 kişiye düştük, bu şekilde çıkmaya devam ettik. Yol güzeldi, hava yağmurluydu ve gün doğumu beklediğimiz gibi olmadı ama yine de değdi, taştan merdivenlerle ağaçların arasından yavaş yavaş tırmandık. 06.00'da açılan Machu Picchu kapısına da 06.30'da vardık. Çok insan yoktu, girişi yaptık ve Machu Picchu'yu hiç gezmeden 07-08 civarında Wayna Picchu kapısında olmamız gereken yere vardık. İlk 200 kişi ile burada da merdiven tırmanışına başladık.
Wayna Picchu tırmanışı da -yine sırf merdiven diyebilirim- yaklaşık 1 saat sürdü. Aguas Calientes yaklaşık 2.000 m yükseklikte, Wayna Picchu'nun da en tepe noktası 2.600 m yükseklikte. Dolayısıyla yolculuğun başından beri tam olarak 600 m merdiven tırmanmışız :) 

Her yer sis kaplıydı, dolayısıyla Machu Picchu ve diğer manzaralara çıkışta pek şahit olamadık. En tepesine çıkıp sandviçlerimizi yedik, güzel molamızı verdik. Veee bir süre sonra sis dağıldı, Machu Picchu tüm hatlarıyla karşımıza çıktı. Tepedeki 200 kişi bir sürü fotoğraf çektik, hatta çekmek için sıraya girdik :)
En sonunda herkes kendine güzel bir nokta buldu ve burada zaman geçirdi. Wayna Picchu'nun en tepesinden aşağı inmeye başladık. İnerken de Ay Tapınağı'nı gezdik. Çıkış iyiydi de iniş biraz zorladı. Dik ve kaygan merdivenler ve herhangi tutabileceğin yer yok, aşağısı da uçurum. Emrah hariç bütün grup yeri-duvarı tutuna tutuna indik, üstüm başım tırnaklarım çamur oldu. Emrah koşarak zıplayarak falan indi :)
Yaklaşık 2 buçuk saat bu şekilde Wayna Picchu'yu çıktık, fotoğraf çektik ve indik. Sonuç itibariyle toplamda yorucu bi 5 buçuk saat geçirmiş olduk ama her şey şahaneydi. Hem çıkış yolları hem de manzara büyük haz verdi.
Sırada Machu Picchu'nun içerisinde gezmek kaldı. Biz de güzelce gezip her yerine girdik. En sonunda yine tüm manzarayı görebileceğimiz bir alana çıktık, burada da manzarayı iyice sindirdik.
Machu Picchu, Yale Üniversitesi’nde çalışan Hiram Bingham adlı bir araştırmacı tarafından 1911 yılında keşfedilmiş. O bölgedeki köylerin birinde yaşayan küçük çocuk bu yolu göstermiş ve asıl amacı Vilcabamba’yı bulmak olan Bingham bu sayede Machu Picchu’yu keşfetmiş. 2 sene bu alanı araştıran Bingham, buradaki tüm hazineyi Bolivya üzerinden Yale’e kaçırmış. Bu hazinenin çoğu hala Yale’de yer alıyormuş. Peru tabi ki geri istemiş ancak Yale bu hazineye zarar gelebileceğini, üniversitede durursa daha sağlıklı olacağını, araştırmalara da devam ettiklerini belirterek alıkoymuş. O derece ki Peru, 2008’de Yale’e dava açma kararı bile almış.
Bingham, en sonunda 1913'de National Geographic'e haber vermiş de bu şekilde Machu Picchu da herkes tarafından görülmeye başlanmış.
İspanyolların istilası sırasında İnkalar Machu Picchu'ya giden yolları kapatmışlar, "bari kutsal tapınaklarımızı bulamasınlar" deyip izini kaybettirmişler. İspanyollar çok aramış ancak gidiş yolu gizlendiği için bir türlü bulamamışlar. Machu Picchu gibi Paititi isimli bir tane daha gizli şehir varmış, bu şehir hala bulunamıyor. Bakalım bu şehir ile ilgili ne zaman bilgi alacağız. Belki tekrar buralar gelmemize vesile olur :)
İnkalar, dağın şeklini bozmamak adına dağın şekline uyacak şekilde şehri inşa etmişler. 1450 civarında inşa edilen Machu Picchu (şehrin adı bilinmiyor ancak Machu Picchu yaşlı zirve anlamına geliyor, Wayna Picchu ise genç zirve) astronomik çalışmaların yapıldığı, güneş tapınaklarının bulunduğu bir yer olarak tasarlanmış. İnkaların bıraktığı çok fazla belge bulunmadığı için tam olarak şehrin kuruluş amacı bilinmiyor, teoriler gelişrtiriliyor.
Binalar belirli bir açı ile depreme karşı dayanıklı inşa edilmiş. Taşlar Sacsayhuaman’da gördüğümüz gibi üst üste büyük bir ustalıkla dizilmiş. Bunun yanı sıra inşa ettikleri teraslarda farklı türde sebze-meyve yetiştiriyorlarmış. İlk teras ile son teras arasında da 5 derece fark bulunması sayesinde farklı türde besinler elde edebilmişler. Teorisyenler bu terasların dar olduğunu, ancak hangi besin türünün yetişebileceğini denediklerini düşünüyorlar.
Machu Picchu’yu da güzelce sindirdikten sonra cafesinde çok pahalıya kahve ve kola içtik ve dönüş yoluna başladık. 1 buçuk saatte çıktığımız yolu 40 dk.da indik. Yine trenle Ollantaytambo'ya vardık, minibüse atladık ancak kalkmak bilmiyor. Yaklaşık 7 kişi olduk hala 1-2 kişi gelsin öyle kalkacağız diyorlar. Biz de sonunda indik ve Amerikalı 2 turistin yanına taksiye atladık. Kişi başı 15 Soles'e -minibüsle -aynı paraya- saat 20.00 civarı Cusco'ya vardık.
Dolu dolu bir gün geçirdik. Çok yorucu oldu. En son yürümek benim için dertti. 2-3 gün boyunca kas kesiği oldum :) Ama yolculuğun başından beri beklediğimiz gezi için de kendimizi bu kadarcık yoruverelim değil mi? Tatmin olmuş bir şekilde, alnımızın akıyla :) Machu Picchu'yu gezdik. İnkalara buradan sevgi ve saygılar...
Fotoğrafların çoğu Emrah'ın, kendinize ve fotoğraflara iyi bakın...

8 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Bu dev kültürü 180 ispanyol askeri sonlandırmış.

      Sil
    2. o taslari o yukseklikte oyle duzgun kesmisler ve dagin seklini bozmamak istemisler.. sonra 180 ispanyola karsi gelememisler.. sanki bi terslik var..

      Sil
    3. Aynısını Emrah da söylüyor. Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu :)

      Sil
  2. Oğlum, ülkeye döndüğünde sana iyi davranmayacağım. haram edecem macha pikachuyu

    YanıtlaSil
  3. Selamlar,

    Ben de şu anda La Paz'dayım çarşamba günü Machu Pichu'ya gitmeyi planlıyorum en ucuz nasıl gezebilirim sizin de tavsiyelerinizi almak isterim. Yazmaya vaktiniz olursa çok sevinirim
    pasaunal@gmail.com

    Sevgiler

    Pasa

    YanıtlaSil