Puerto Natales yazısı

Patagonya turumuza kıtanın en uç bölgesinde yer alan Ushuaia ile başlamıştık. Sonrasında Puerto Natales, en son El Calafate ile bitiriyoruz. Ushuaia ve El Calafate Arjantin ülkesinde, Puerto Natales ise Şili ülkesinde yer alıyor. Sıralamayı bakacak olursak bi Arjantin, bi Şili, bi Arjantin yaptık. Sınırlardan geçe geçe harap olduk ayol :) Olmadık olmadık şaka, abartayım dedim.

Ushuaia'dan otobüsle Punta Arenas'a 12 saatte gittikten sonra aktarma yaparak 3 saatlik mesafede bulunan Puerto Natales'e varmış olduk. İki şehir -ayrıca iki sınır- arasında gözünün alabildiğine düzlükler bulunuyor ve o kadar çok az yerleşim var ki, piiiuuuğğh. Çeşit çeşit lama (Güney Amerika ülkesinde bulunan hayvan), koyun, inek, at,.., çok az ev ve türlü türlü bulut. Emrah şu aralar bulutlara takmış durumda, bilseniz o kadar zorlandı ki yol boyunca fotoğraf çekmemek için. Bulut fotoğrafı çekmeyi bırakıyor, yavaş yavaş, sıkıntılı geçmesin diye çerez yiyip sakız çiğneyecek.

Puerto Natales çok düzenli ve ucuz bir şehir olarak karşıladı bizi. Hostel sahibi çok yardımcı oldu, sevimli bir kızdı. Herkes bize Şili için çok pahalı bir ülke, hızlı geçin demişti. Ancak Puerto Natales'te süpermarketten türlü türlü şey alıyorsun, maksimum 20 TL civarı bi para ödüyorsun. Hosteller daha ucuz. Santiago'da pahalılık başlıyor sanırım, biz Puerto Natales'te Arjantin ve Brezilya'dan çok daha az harcadık vallahi. Kısmet :)

Gider gitmez ertesi günkü turumuzu ayarladık. Torres del Paine'de küçük minibüs ile 10 saatlik gezinti. Parka giriş ücreti, mağara ve tur paraları toplam 84.000 Şili Pesosunu vermiş bulunduk. (1.000 Şili Pesosu 3,72 TL'ye karşılık geliyor. Hesapta zorlandık biraz) Minibüs hostelin önünden saat 07.30'da aldı. İlk önce Milodon Mağara'sını gezdirdi. Buzullardan eriyen su, dağı delmiş ve mağarayı oluşturmuş. Güzeldi, hoştu.

 

 

Sonrasında mavi göl, şelale, gri gölü gezdirdi. Gri gölde buzul parçaları bulunuyor. Bu alanda 1 saat kadar vakit geçirdik, yuh ne kadar büyük buzul parçaları, hiç bu kadar büyüğünü görmemiştim, dedik, hoplaya zıplaya Gri Göl'ü gezdik. 2 gün sonra gördüğümüz şey üzerine komik oldu (El Calafate yazısında anlayacaksınız :))
                                           

Bir sürü yerde manzara noktaları bulunuyor. Minibüs bu manzara noktalarında durdu, (lama grupları olsun, göl manzarası, dağ manzarası...) biz de inip fotoları çektik, tekrar minibüse binip yolumuza devam ettik. Minibüs hostelden 07.30'da alıp 18.00 civarı hostelimize bıraktı. Torres del Paine içinde güzel güzel gezdik, dolu dolu gün geçirdik.

Emrah gökkuşağı oluştururken...

Hostelde konuştuğumuz diğer gezginlerin tümü 2 günlük tur ile gezeceklerdi. İlk gün bizim yaptığımız rota, ikinci gün ise W'ya benzeyen dağlarda gezinti. Bu dağlarda kamp yapma imkanları bulunan turlar da mevcut. Bizim yaptığımız 1 günlük turda bu dağları uzaktan görüp fotoğraf çekebiliyorsun ancak dibine giremiyorsun. Bu W'ya benzeyen dağlar kampçıların-dağcıların severek takılacağı bir yer. Biz 1 günlük turun yeteceğini düşündük.

Sonuç olarak Patagonya turumuzdaki ikinci check pointi de plana sadık kalarak 2 günde gerçekleştirdik. Üçüncü check point olan El Calafate'yi -devasa ama çok devasa buzulları görmeyi- en sona bıraktık. İyi ki de öyle yaptık, çünkü El Calafate'deki buzullardan sonra Puerto Natales'teki buzul parçaları için bu kadar heyecanlanmazdık, hatta niye görmeye geldik bunları derdik sanırım. Neyse, El Calafate için çok ilginç fotoğraflar-videolar-yazılar yazacağız. Bizi izlemeye devam edin... :)

Aşağıda Emrah'ın Nikon kardeşle hazırladığı fotoğraflara bakabilirsiniz.

Görüşürüz.