Los Ablakos Programı'na hoş geldiniz...:)
El Calafate, El Calafate, nettin sen bize böyle, aklımızı başımızdan aldın, El Calafate...
Yazının sonunu bekleyin, anlayacaksınız...
2 günde Puerto Natales'i gezdik. Patagonya'daki 3. ve son noktamız olan El Calafate'ye sabah 08.30 saatinde kalkacak otobüste hostelin yardımlarıyla yerimizi ayırttık. Yaklaşık 6 saatlik yolculukta yine düzlükler, sınır geçişleri ve İsrail'li çocuklar ile Arjantin'e giriş yaparak El Calafate'ye varmış olduk. (Her bindiğimiz otobüste 8-10 kişilik 22-25 yaşlarında İsrail'li gruplar görür olduk. Artık İspanyolca dili haricinde İbranice'ye de aşina olduk. Emrah 3 kelime falan ezberledi :) Todarağbah) Bu arada önceki yazıda anlatmayı unuttum, Şili sınırında çantalarımızı aradılar çünkü yiyecek ve el işleri sokmak yasak. Bi kağıt veriyorlar, ben yiyecek falan sokmuyorum, diye imzalıyorsun. Emrah'ta mate vardı, gerildik :) Neyse bir şey olmadı kimseye de, ilginç bi ayrıntıyı da anlatayım dedim.
El Calafate'de hostelimizi bulduk, yerleştik. Çıkıp hemen uçak bileti alalım yoksa mahvoluruz dedik. Küçücük çarşısında gezinmeye başladık. Topu topu 4 tane ATM var ve bunların ikisi aynı şirkete ait. ATM'lerden 1.000 Peso üzeri çekemiyorsun, aynı gün aynı ATM'den de yine para çekemiyorsun. Biz ilk bankadan çektik, diğerine gittik, ben çektim Emrah çekemedi. 100 kere denedik, neyse diğerlerine gittik, onlardan da para çekemiyoruz, günlük limiti aştınız diyor. Sanırım 1 saat falan dolandık, Emrah bir şekilde 500 Peso daha çekebildi. Olduğu kadar napalım diye 3.200 Peso olan uçak biletlerini alabildik. Ama baya başımız ağrıdı yani (Gerçek anlamda ikimizin de başı ağrıdı :)) Burada nakit para sorunlu, kredi kartsız zor. Bunun dışında uçak biletleri de pahalı tabii, maşşala. Uçakla üç buçuk saatlik yol tabi, o da ayrı. Neyse, yazının sonunda her şey birbirine bağlanıyor şükür :)
Turumuzu da yine hostelin yardımlarıyla ayarladık. Buzulun üzerinde 2 saat gezdirecek olan toplam 10 saatlik tura yer ayırttık. Kişi başı 720 Peso'yu da ödemiş olduk. Sabah 08.00'de otobüs hostelin önünden aldı, böyle böyle 45 dakika yolcu topladı, toplam 35 kişi olduk. Grubun yarısı orta yaşın hayli üstü, diğer yarısı da genç. Bi ara, arka arkaya orta yaşın hayli üstü insanlar binmeye başlayınca "yanlış seçim mi yaptık yoksa" demeye başlamıştık yani -sonradan süper bi seçim yaptığımızı anladık-. Efenim, otobüs yaklaşık 2 saat sonra Perito Moreno buzuluna götürdü. Böyle bir şey olamaz, Iguazu Şelaleri'nden sonra 1 kez daha ağzımız açık kaldı, ne yapacağımızı bilemedik, neş'e içinde sağa solu gezdik. Şahaneydi. Hatta şahane ötesiydi. Yine söze gerek yok, aşağıya fotoğraf-video ekledik, oralardan bakıp anlayınız işte :)
Baktıktan sonra buraya dönünüz. Şimdi ne dediğimi anladınız di mi? :)
Baktıktan sonra buraya dönünüz. Şimdi ne dediğimi anladınız di mi? :)
Otobüsle yaklaşırken.. Işık çok güzel di mi? :)
2,5 saat buzulu uzaktan izledik. Neredeyse her 5 dk.da bir buzuldan parçalar düşüyordu, onları fotoğraf makinesi ile yakalamaya çalıştık, çok beceremedik, her kaçırdığımızda küfürler ettik :) Oturup "neye bakıyoruz biz, farkındayız di mi? Farkında olalım" diye diye birbirimizi uyardık. Aşağıdaki fotoğraflardan daha fazlasının olduğunu tahmin etmişsinizdir, di mi?
2,5 saat sonunda otobüs alıp bota götürdü, botla buzulun dibine geldik. Orada 4 tane rehber bizi karşıladı, 2 tanesi İngilizce rehber, diğer ikisi İspanyolca. Bizim grubumuz da tam olarak 2'ye ayrıldı, rahatladık.
Botla gider iken
Buzula çıkmaya dakikalar kala...
İlk önce ayakkaplarımızın üstüne kramponlları giydirdiler, daha sonra tek sıra halinde buzulun üstüne çıkmaya başladık. Her yerden eriyen sular akıyor, rehber "hiç buzuldan su içtiniz mi" dedi, bütün grup çömelip içmeye başladık, şifa şifa.. :) Mis gibi suydu vallahi. (Ben rehber "için" demeden içmeye başladım, İzmit'te Çene Suyu gibi bir yerleşime yakınken kaçırmam mümkün değil tabi ki de, di mi? :))
Kramponlar giydirilirken..
Rehberimiz, kar yağması ve rüzgarın bu karı sıkıştırması ile 10-12 yıl içerisinde buzulların oluştuğunu anlattı. Biz bu yeni buzullaşan alanda trekking yaptık. 2 saate yakın buzulun üzerinde gezindik. Espriler, bi takım komiklikler, şu bu derken vallahi vakit nasıl geçmiş anlamadık, di mi? :) )(Bu di mi? muhabbetini rehberimiz çok yaptı, buradaki insanlar da çok yapıyor. Bla bla bla hmm?! Şu bu... haaayy?! -Anladınız mı? Di mi? der gibi. Yazının konusunu şimdi anladınız dimi? Hmm?! :))
Sondan bi önce göle götürdüler, gölün rengi o kadar güzeldi ki... Hmm?! (Öyle gözüküyor değil mi?!)
En sonunda ise viski ve halley gibi değil gibi bisküvi çikolatalarından ikram ettiler.Bardağın içine hemen 1 m. ilerimizdeki buzullardan küçücük kısmını parçalayıp buz koyduk, afiiyetle içtik. Dolu dolu turdu, parayı sonuna kadar hak ettiler. Tur bittikten sonra "daha fazla para vermek isteyen var mı" deseler bi 200 Peso daha atardım vallahi, iyi ki demediler :)
Beyim içkisini keyifle yudumlarken...
Böylece Patagonya turumuzu da sonlandırmış olduk. Assolisti sona bıraktık, muhteşem oldu. Fotoğraflara bakınca öyle olduğunu anladınız değil mi?! (Yeeeesss!!)
Ertesi gün uçağımıza bindik, aktarmalı uçakla Buenos Aires'e -yani evimize :)- geldik. Uçak hava alanından iniş izni alamadı, 1 saat 15 dk. Buenos Aires üzerinde gezindik. Herkesin sinirleri gerildi, hostesler koşuşturup durdu, herkese açıklama yaptılar, önümdeki kız ağladı (baya genç kızdı). Biz de bol bol yukarıdan şehrin fotoğraflarını çektik. Yukarıdan şehir güzel (içeriden de güzel tabi ki :)) bütün sokaklar sistematik. 1 sokak şehrin bi ucundan başlıyor, diğer ucunda bitiyor. Baya gözlemledik yani 1 saat boyunca, zorla :) Neyse, nazar çıktı, nazar :)
Ertesi gün uçağımıza bindik, aktarmalı uçakla Buenos Aires'e -yani evimize :)- geldik. Uçak hava alanından iniş izni alamadı, 1 saat 15 dk. Buenos Aires üzerinde gezindik. Herkesin sinirleri gerildi, hostesler koşuşturup durdu, herkese açıklama yaptılar, önümdeki kız ağladı (baya genç kızdı). Biz de bol bol yukarıdan şehrin fotoğraflarını çektik. Yukarıdan şehir güzel (içeriden de güzel tabi ki :)) bütün sokaklar sistematik. 1 sokak şehrin bi ucundan başlıyor, diğer ucunda bitiyor. Baya gözlemledik yani 1 saat boyunca, zorla :) Neyse, nazar çıktı, nazar :)
Motoru kadrajdan çıkaramadık..
Buenos Aires'de1 hafta daha takılıp Uruguay'a oradan da Mendoza, Santiago yapmayı planlıyoruz. İlk önce Peru vizesini almamız lazım. Emrah'ın bizden 15 gün önce yine Güney Amerika turuna başlayan arkadaşları Serhan ve eşi Peru için Bolivya'dan vize alamamışlar. Bolivya "kendi ülkenizden almanız gerekiyordu, artık yabancılar için vize veremiyoruz" demiş ve Serhanlar da vize alamamış, turu Peru'yu gezmeden tamamladılar.
Biz de gittiğimiz tüm ülkelerden deneyelim diyoruz. Dün Arjantin'deki Peru Konsolosluğuna sorduk, "sadece burada yaşayan insanlara vize veriyoruz" dediler, biz de "Gracias Senyor" dedik.
Sonuç itibariyle şimdilik buradan vize alamadık. Bir de Mendoza'dan, Uruguay, Şili ve Bolivya'dan deneyeceğiz.
Gelişmelerle karşınızda olacağız efendim, kendinize iyi bakınız.
Emrah'ın çektiği muhteşem fotoğraflara aşağıdan bakınız
Buzullar düşerken Perito Moreno'dan gayet sesliceeee, kramponlar kalkar ayağımdan gizliceeeee..!!!!
Los Ablakos, baş harflerden anladınız değil mi ? :)
burası şelaleye bin basar!
YanıtlaSilYaaa biz de bi öyle diyoruz, bi "yok ya,şelalenin de hakkını yemeyelim şindi" diyoruz. Karar veremedik :)
Sil