Buenos Aires, "Güzel Havalar"dayız

Iguazu'daki şelaleleri ziyaret ettik, check pointlerden ikincisini de (birincisi İsa Heykeli idi) geçirmiş olduk. (Merak edenler için üçüncüsü Patagonia'daki buzullar ve dünyanın ucundaki fener :)) Efendime söyleyeyim, Iguazu'dan Buenos Aires için yataklı otobüslerden biletimizi aldık. Yolculuk 19.00'da başladı ve 13.30 civarı -trafik etkisi- Buenos Aires'te sona erdi. 1 kişi için 570 Peso verdik (1 TL= 0,37 Arjantin Peso'su ediyor) Yatarak, yiyerek, şampanya-viski içerek, 2 katlı otobüsün 2. katında ve en önünde manzara seyrede seyrede güzel bir yolculuk geçirdik. Herkesin söylediği şey doğru çıktı, otobüs gerçekten çok soğuk oluyor. Zaten biner binmez yastık ve polar battaniye dağıtılıyor. Klimadan sürekli ses çıkıyor ve tüm bunlar uyumak için güzel bir zemin hazırlıyor. Ben de yolculuğun çoğunda uyuyarak haklı olduklarını ispatladım :)

Bize denk geldi sanırım, yolculuk boyunca yaklaşık 10 kez cenderma tarafından durdurulduk ve bazen çantalarımızı açtırdılar, bazen koltuğun altına baktılar, bazen pasaportları kontrol ettiler, bazılarında hiç yukarı çıkmadılar şoförle konuştular, bazılarında bagaj açıldı ?? Çantaları açtırıyorlar ama içine bakmıyorlar, pasaportları öyle alıp sayfaları çeviriyorlar. İlginçti açıkçası.

Uzun yolculuktan sonra terminale geldik, hostelimizi bulduk. Şehir merkezine, terminale çok yakın bir hostel seçmiştik, gerçekten de 10 dk. sonra hosteldeydik. Hostelin iç avlusu var ve sanırım çoğu binalar bu şekilde tasarlanmış -keza şimdi kaldığımız 2. hostelde de iç avlu var-, binaların çoğu eski. Yorgun değildik, biz de hemen çıkıp gezelim dedik. Dünyanın 300 m. genişliğindeki en geniş caddesini "Av. 9 de Julio" gezdik, meydanları, portu gördük. Düzenli caddeler, sokaklar, görkemli binalar, geniş meydanlar, insanlar güzel, otobüs sıraları tek sıra halinde, uzadıkça uzuyor, kimse araya kaynamıyor... Bir gösteriye rastladık, yer yerinden yıkıldı, herkesin elinde davul, zurna :) sonuna kadar çaldılar. Emrah'la birbirimizi duyamıyorduk. Ve polis çok ileride bekliyordu, gösterinin etrafında 1 polis bile yoktu, başarılı ve saygılı bir gösteriydi açıkçası.

Hostelin iç avlusu

Gösterinin uzaktan görünüşü . Böyle gözüktüğüne bakmayın, herkesin elinde ses çıkaran bir alet var, kendi sesini bile duyamıyorsun, öyle diyeyim...

Av. 9 de Julio

Saatleri de 1 saat daha geri aldık, dolayısıyla Türkiye ile aramızda 5 saat fark oluştu. 

Tamam Buenos Aires de yani bu havalar da güneşteyken çok terletiyor, 2 sn. sonra bina gölgesine girdiğinde deli gibi üşütüyor. Hastalandım valla, bi soğuk bi sıcak... Çok da güzel havalara denk gelmedik sanırım :) Bu arada burası Brezilya'ya göre ucuz geldi. Otobüsler 1 kişi için 2 Peso alıyor, yani 75 kuruş. Gayet güzel yemek yedik, biftek 2 kişilikti, hamburger ve içecek toplam 90 Peso verdik. İyi hadi çok da ucuz değil ama Brezilya'da bu fiyata böyle güzel yemek biraz zordu.

Burada gencecik kızların - erkeklerin elinde bi çocuk, diğeri de yolda, geliyor. En az üç çocuk yapacaklar, belli.

La Boca bölgesine gittik. Boca Stadı'nı gördük, çevresindeki duvar resimleri ve renkli binaları ile turistik bir alana çevrilmiş. Binalar gerçekten rengarenk, bir binada en az 3 farklı "cart" renk kullanılmış :) Sokaklar arasında cafeler var, cafelerin de ortasında tango ve çeşitli dans gösterileri yapılıyor, gösteri bittikten sonra şapka ile para topluyorlar. Neredeyse her yerde Maradona'nın duvar resimleri, heykeli, çıkartması, kartpostalı, şusu busu bulunuyor. Hostele dönerken de San Telmo'daki meydanın birinde durduk, kahve içelim dedik ve tango gösterisi başladı. Mis gibi tangomuzu da izledik. Sabah 09.30'da çıkıp akşam 17.00 civarı hostele geri döndük, işe gidip geldik resmen ve hep yürüdük. Daha ne yapalım Buenos Aires'ciğim, hakkını veriyoruz bence :) Aşağıda Emrah'ın harika fotoğraflarına bakınız

Bugün Recoleta bölgesindeki hostelimizden çıktık, biraz da San Telmo'da kalalım dedik, San Telmo'daki hostelimize yerleştik.

Sosyetenin kalbi burada atıyor...

Cumartesi-Pazar günleri sokaklar bomboş, akşam da coşuyorlar.

Öğlen hostelin balkonundan bi tren sesi gibi, bi taraftar sesi gibi davullu ritimli sesler geldi, sürekli, bitmek bilmedi... Hayırdır, nolüyo, dur biraz daha yatalım, dinlenelim, çıkarız birazdan diye diye akşam 8'i ettik ve çıktık. Ne görelim? 15 civarı grup -ki dediğim gibi öğlen başlayan olaya akşam katıldık- sıra ile San Telmo sokaklarını dolaşıyor. Grubun en önünde hafif yaşlımsı bir-iki bayan ve yine bastonlu yürüyen bir erkek; bazıları tiyatro, bazıları hakikaten yaşlı bir erkek, yanlarında ve arkasında dans eden genç bayanlar, arkasında ritmi oluşturan bayanlı erkekli gruplar. İlk gördüğümüzde durumu anlamaya çalıştık, birazdan biter herhalde diye diye grupların başladığı yeri bulduk ve başlama noktasından izlemeye başladık. Şahaneydi. Şans işte, denk geldi :) (tahtaya vur tahtaya :)) Sokaklarda herkes içkisini şusunu busunu içiyor, dans ediyor, yemeğini yiyor, ritm tutuyor. Hiç tatsız olay yaşanmadı. Buenos Aires'in turistik şahaneliğini yaşamış olduk.

                                        

Bugün dolaşırken Emrah çok eskilerden Taksim semalarından tanıdığı, sokakta falafel satan bir tanıdığına rastladı. Çocuk 2 sene Bolivya'da yaşamış, 1,5 senedir de Arjantin'de yaşıyormuş. Bayaa bi bilgi verdi bize. 

Burada 1.000 $'a çok zengin yaşarsından tutun da kadınların egemen olduğu; eşcinsellerin her türlü hakka sahip olduğu; insanların sadece yaşamaya yetecek kadar para kazandıklarını, hırslı olmadıklarını; devletin sokakta yatan insanlara karşılıksız para verdiğini, amaçlarının sokakta kimsenin yatmak istemediği bir toplum oluşturmak olduğunu; devlete gidip -yabancı olsan da fark etmiyormuş- "ben kiramı ödeyemiyorum, açım" dediğin zaman 6 aylık kiranı cört diye verdiğini, daha sonra tekrar gittiğinde 9 aylık kira verdiğini; sahipsiz boş arsa bulduğunda  ve "bu arsa benim" dediğinde devletin bina inşa etmen için malzeme ve altyapı hizmetlerini karşıladığını... yaklaşık 5 saatlik muhabbeti özetlemeye çalıştım ama daha bir sürü bilgi var, geldiğimizde konuşuruz artık, baymiyim şimdi sizi :) Özetle güzel bir ülke tarif edildi bize.. Dünkü karnavalın da ne olduğunu bilmiyorlar bu arada. Burada çok tatil varmış ve kimse neden olduğunu tam olarak bilmiyormuş :)

Bakalım yarın neler göreceğiz. Kim kiminle beraber, hangi dans grubu diğerine sataşıp saçını başını yolacak, hepsi merak edilecek şeyler bizce :) Öptük