Gelmeden önce aşıları yaptırdık, 1 ay önceden hostelleri ayarladık (ki iyi ki öyle yapmışız, o zaman 70 Real olan hostel şu an 90 Real, 1 Real yaklaşık şu an 0,87 Türk Lirası, hesabı siz yapıverin) İlk hesaplamalara göre Sao Paulo'da 3 gece kalırız diyorduk, şu an anladık ki 2 gece yetermiş. Dolayısıyla yarın Rio de Janerio'ya gideceğiz.
Baştan alırsak Selim ile Naim hava alanına getirdi. Saat 04.30'da geldiler, 06.00'da çıktık, 06.30'da Atatürk Havalimanı'naydık. 09.20'de kalkması gereken uçak tam tamına 10.20'de kalktı, 1 saat geri alınma mevzusu yüzünden olabilir mi? Önceden söyleselerdi 1 saat geç gelebilirdik :)
KUZENLER VE ABİM
Uçakta uyuyalım diye ben uyumadım, Emrah'ın zaten iş yapması gerekiyordu, uyumadı. Ancak uyumamız gerekiyormuş, uçakta çok zor uyumak. Filmler, oyunlar güzel de, oturacak yerin dar olduktan sonra hey gidi hey...Şu bu derken 13 saatlik yolculuktan sonra Sao Paulo'ya vardık. (Saatler burada 4 saat geride, Türkiye saatiyle saat 23.05; Brezilya saatiyle saat 19.005'te indik) Emrah daha önceden hava alanından hostele çok ama çok ince ve detaylı metro ve otobüs güzergahı incelemesini yapmış olmasına rağmen taksiye biniverdik, cidden yorgunduk, kusura bakmayın ;) Adamlar sistemi süper yapmış, taksiye binmeden önce hava alanındaki görevliye gideceğin yeri söylüyorsun, görevli sana bilet kesiyor (bizimki 109 Real tuttu, bu arada yarım saat sürdü, hesaplama yapın çabuk, ben yapamaycam :)), biletin üzerinde adres yazıyor, taksiciye bileti veriyorsun, para belli adres belli, kazıklama yok, miiisssss!!! :) Bi aralar bayaa bu olay yüzünden ağızları yanmış belli diye düşünmeden edemedik:) Taksici biz hostele girmeden gitmedi bu arada, hakikatli ve esaslı, kadir kıymet bilen adammış :)
Hostelimiz ve Emrah Hostelin bulunduğu sokaktan görünüş, yeşil yeşil...
Özet geçiyorum ama nereye kadar. Neyse sabah çıktık, Paulista Caddesi'ni yürüdük, yemek yedik (3 börek, 2 gayfe, 1 portakal suyu, 1 su, etti mi sana 10,5 Real, sanki fiyatlar İstanbul gibi mi ne?)
Paulista Caddesi'ni gezdik, boylu boyunca dümdüz cadde, geniş mi geniş, yüksek binalı mı yüksek binalı. Yürüdük, eğlendik, Modern Sanatlar Müzesi'ne rastladık ki daha önceden gidilmesi gereken yerlerde görmüştük. Hadi girelim dedik, ne güzel dedik, girmeye çalışırken, (Bu arada bu ayrı bi paragraf konusu da işte hızlı geçiyorum, kimse İngilizce bilmiyor,ciddi anlamda öyle, güzel anlaşamadık ama çok yardımseverler, sevdik) bi de ne görelim, hiç beklemiyorduk, Andrei Tarkovsky'nin polaroid fotoğrafları sergileniyormuş, hem de bugün için bedava dediler, daha da coştuk. Gezdik, gördük, sisi ışığı falan maşşalah ne güzel kullanmış dedik, seni gidi Tarkovsky'ciğim dedik, yolumuza devam ettik.
Paulista Caddesi'ndeki parktan cadde görünüşü
Paulista Caddesi'ndeki parktan Emrah görünüşü
Modern Sanatlar Müzesi
Metroya binip hostele geldik, 1 saat dinlendik, Rio'ya gideceğimiz güzergahı öğrendik, sonra metroyla şehir merkezi alanına gittik. Emrah bizi korkulması gereken alanlara soktu, dolayısıyla tırstım gibi oldum (1,5 kat hızlı yürüdüm, çok çaktırmadım, ama Emrah hemen anladı : ) (Emrah'ın eklediği fotolardan Bkz. bikaç tanesi)Herkes deli gibi birbirine bakıyor, öyle böyle değil ama, ilginç geldi :) Neyse biz de baktık napalım? Çünkü tipoloji ilginç, çözmeye çalıştık. Bi kadın figürünü çıkarabildik, geniş omuz ama baya geniş omuz, bol göğüs, kısa bacak, geniş kalça, küçük burun, sanırım geneli sarı saç (kumralı da var tabi ama kızılı görmedim, bu arada herkesin göççücük burnu var, ne hikmetse? kıllandık :)) Öyle anlamaya çalıştık ama o kadar farklı tip var ki sadece çok yoğun olduğu için bu çıktı yani, ne diyim.
Ben buranın havasını daha sıcak bekliyordum bu arada, gündüz askılı (bazen ince hırka), akşamları gayet hırka, pantolon. İlkbahar başlangıcı, evet, ama yine de tropikal iklim, şu bu, hırka falan giyeceğimi düşünmüyordum.
Efenime söyliyim, her köşe başında cafe var, akşamları buraları bayaaa sosyalleşiyor. İçkisi yemeği derken aslında güvenli de hissettiriyor, en azından ben öyle hissettim gibi oldu. Bomboş sokakta köşeye bi geliyorsun, bayaa bi insan, muhabbet falan derken, lan kim bana burda bişi yapabilir ki? diyorsun, gibi hissettim, ama cidden çok yorgunum, belki de böyle değildir, belki de this is a Matrix, ay donno meeeen :)
Burası bol yeşillikli bu arada, güssseeell!!
Hani nerede yeşillik Allah'ın cezası demeyin, işte orada göççücük kısmı gözüküyor, ama 1 ağaç olabildiğince yeşil, tropikal işte.... :)
Hostelin köpeği var, ismini şu an sanırım unuttum, du bakiyim duvarda yazıyordu, heh Gringo!! Küçük, kedi karakterli (hiç yanaşmıyo, sevmediğini hiç sevmiyo)
Son olarak caipirinha içtik, çok beğendik, fotoğrafını bile çektik, o derece... Lime, buz, şeker, işte aşşaada yazan içki. Yorgunluk üstüne güzel etti bizi. İlk içki bedava olunca da coştuk, hostellerde çok içilmesini istiyorsan güzel strateji gibi sanki. (Belki sadece bizim içindir, hosteldeki herkes bedava olan ilkini içip gitti çünkü, biz ver Allah ver dedik :))
Yarın sabah kalkıp Rio de Janerio'ya gideceğiz. Bi ara Rio'dan (biz Brezilya'da kalanlar Rio de Janerio'ya kısaca Rio deyyoruz:)) yazcam, çok öptüm :)
canım benim sen bu yazıyı okuduunda ben çok uzaklarda olucam geyiine girmek istemezdim ama girmiş bulundum. ne tesadüftür ki bende 13 saatlik uyku sorası pazara gitmek için evden çıktım,detaylı olarak otobüs duraanı bilmeme rağmen kontürüm kalmadığı için taksiye binmek zorunda kaldım.Aynı anlattıın kadın tipleri burdada vardı "minik burun" dışında,başörtülü..
YanıtlaSilBenimde evde küçük sevimli bi kızım var, ismini şu an sanırım unuttum, du bakiyim soriim, heh Sera..Akşam olunca açtım beyz şarabımı içtim ille ispat istersen boş şişenin fotosunu çekerim..işte o an dedimki yeeahh is this a Matrix...
Lütfen kopya çekmeyiniz Sayın Dahijje (sanırım) Hanım, kendi yazınızı kendiniz yazınız :) Ne tesadüf ki benim de Sera diye yeğenim var, selam söyleyiniz kızınıza :)
YanıtlaSilPuxa vida!! Cachaça mi o? Hani su Jerry Drake'in para bitince viski niyetine içip, lanet yagdirdigi içki?? Bu arada yolunuz Manaus'a düserse o büyük adami yad etmeden dönmeyin. Büyük adamdi Mr.No.. Emrah bilir.
YanıtlaSil(emrah ben) yok abi başka lezzetli bişey bu..sabah uyanınca lanetliyosun biraz..inşalla manausa gideceğiz dönüş yolunda..o zaman sorucam oradakilere mr noyu biliyomusunuz diye..bilmiyoruz derlerse, siz sahiden adam değilmişiniz diyip yola devam edicez..biliyolarsa eğer , o zaman getirin cachaçaları diicez:)
YanıtlaSil