29 Kasım 2012 Perşembe

Puerto Natales (Şili)

    


İleride gözüken beyazlık devasa buzul nehrinin ucu. Öndekiler de kopmuş parçalar

Ushuaia yazısı

Efenim, Buenos Aires'ten uçakla Ushuaia topraklarına ayak bastık. Uçak inişe geçtiğinde herhalde Beagle Kanalı'na inecek dedik, herhangi bir kara parçası yok, neediyon kaptan, suya inme, demeye kalmadan karaya indi. Hava alanı hemen kanalın yanında. İner inmez süper manzara ile karşılaşıyorsun.
4 günde Ushuaia gezimizi yaptık. İlk gün şehri tanıdık, gezindik, mis gibi yemeğimizi yedik, fotoğraflarımızı çektik. Burada saat 23.00'de tam olarak hava kararıyor, o zamana kadar aydınlık. Sabah da 05.00 civarı güneş doğuyor. Yaz zamanı güneşin olmadığı zaman 6 saat, soğuğun da olmadığı zaman çok az :) Güneş o kadar güzel batıyor ki. Güneş ve bulut gösterisi izliyorsun resmen. Dayanamadık, hostelden çıkıp bulut fotolarını çektik, videosunu çektik. Bkz. aşşası.

Bu arada bu fotoğraf çekilirken saat 21.30 civarıydı :)
 
Burası gerçekten çok soğuk. Bi rüzgar esiyor, heyyt yiğidim ne güçlü estin bea, diyorsun. Sonra bi güneş açıyo, hemen ısıtıyor, terletiyor. Hava 4-10 derece arasında değişiyor. 3. ve 4. gün hafifçecik kar yağımsıyor gibimsi oldu :) (4 gün önce terlik-şort geziyorduk) Sonra... daha uzatabilirim ama yapmayacağım hadi :)





Sonraki gün meşhur hapishane müzesini gezelim dedik. Gittik, girişe 2 kişi 180 Peso ödedik, yuh dedik. Güzel yapmışlar, her koğuşa ilginç hapishane karakterlerinin mankenlerini, açıklamalı fotoğraflarını koymuşlar. Eğlene eğlene geziyorsun gezmesine de 180 Peso eder mi? Tartışılır vallahi. Neyse görmeden olmazdı dedik, bi de şu dünyanın ucundaki trene binelim, ona da binmeden olmaz dedik.

 
 
Bu beyimizin 35 yaşındaki hali bu şekilde imiş. Hapishanede mi böyle olmuş, gelmeden önce mi böyle olmuş, bizi mi kandırıyorlar, nölüyo, meçhul... 
 
Hostelden öğrendiğimizde 1 kişi dünyanın ucundaki trene binme ücreti 175 Peso dediler, pahalı bulduk da yine de gitmeye karar verdik. Giderken otobüs parası 40 Peso -ki Turist Information'a sorduk, taksiyle git aynı para dedi, taksi 65 Peso tuttu- bilet parası 175 Peso, bi de Ulusal Park'a giriş ücreti 85 Peso demezler mi? Toplamında (2 kişi biletler 520 Peso, gidiş geliş ücreti de 105 Peso) 625 Peso bayılmış olduk, dünyanın ucundaki trene bineceğiz diye. (Iguazu Şelalelerinde 1 kişi 130 Peso'ydu ve hakikatten karşılaştırma bile yapılamaz) Trenin çok da bi numarasını görmedik açıkçası, evet güzeldi de bu kadar paraya değmez gibi geldi. Sonuç olarak dünyanın ucundaki trene bindik mi bindik, karşılığı da buymuş demek ki, biz de ödedik :)

Dünyanın ucundaki fener, deniz aslanları, şu bu görmeden de olmaz, şimdi buraya kadar gelmişiz, di mi? dedik :) Onun için de Salı günü 2 kişi 600 Peso ödeyerek rezervasyonumuzu yaptırdık. Feneri gördük, deniz aslanlarını gördük, çeşitli kuş, ördek,.. ve 2 tanecik yüzen penguen gördük. Bu turların fiyatına göre gezdireni var. Penguenlerin olduğu adaya giden tur 475 Peso gibi birşeydi ve 6-8 saat arası sürüyordu. Biz de feneri, deniz aslanlarını görelim yeter dedik, 4 saatlik tura 300 Peso kişi başına para ödedik, ki yetti de diyebiliriz. (Bkz. En altta büssürü fotoğraf ekledik, Emrah ve Nikon iş birliğiyle, keyifli seyirler dileriz efendim)


Dönüşte de Puerto Natales için otobüs biletini aldık ancak direk olarak Puerto Natales'e otobüs yokmuş, Punta Arenas'a gidip oradan geçmek gerekiyormuş. Punta Arenas 12 saat (arada feribota bindik, sınır geçtik. Ayrıca aç parantez; sınırda çalışanlar Şili için Türkiye'den vize istenmediğine inanamadılar, baktılar da baktılar, halbüsü yok işte kardeşim :)); sonra Puerto Natales 3 saat. Çarşamba günü toplamda 15 saatlik yolculuğumuz oldu, saat 21.15'te Puerto Natales'e indik. (2 kişi Punta Arenas'a 500 Peso ödedik) Bu "ne kadar tuttu, kaç saat sürdü" bilgilerini biz bu geziyi yapmadan önce -plan yapmakta iken- diğer bloglarda çok aradık, bulduğumuzda çok sevindik, işimize yaradı, çoğu zaman bulamadık. Bu nedenle detaylı yazıyorum, sıkılmayınız :)

İyi ki geldik tabi ki, gayet de güzel oldu dünyanın ucunda gezinmek. Ama burası gerçekten pahalı bir yer. Turisti parçalıyorlar yani, öyle böyle değil. Gelmeden önce biliyorduk, ona göre plan yaptık. Planlarımızın biraz üstünde çıktı gibi, ama olsun bakalım. Gelmişken yapmak lazımdı bunları di mi? :)

Son olarak et fotoğrafı ile bu yazıyı sonlandırıyorum. Bu ne be? Çılgın Arjantinliler sizi. Nasıl yapıyorlarsa artık.
Sevgiyle kalın. (Yumuşacık et, anlamadık)


 
 
 
 
Meşhur dünyanın ucundaki fener
 
 

jules verne'i bilen burayı da bilir
     Bridge island."ne var bu adada" diyeceksiniz..Eskiden şamanalar varmış işte..şimdi bi bok                               yok..ne işimiz var burda?
               
           Şamana'lara taktım kafayı..Leblebi kadar adamları harcamışlar.Son bi şamana kalmış (bayan).Adalardan birinde yaşıyomuş.."giyinik mi çıplak mı ?" diye sordum cevap veren olmadı.Türkçe sordum ,o yüzden olabilir..
Sabahın dördünde kaçıyoruz Ushuaia'dan..